
Harun Yavruoğlu
Kişiliğin ve futbolunla epey zamandır Trabzonsporlu taraftarların ve hemşerilerinin malumu bir insansın.
Sahada çılgınca Trabzonsporlu, elinden geleni ardına koymaksızın çaba sarf eden, yeteneğini anlının teriyle ortaya koyan samimi bir sporcusun.
Hatta başarmaya öylesine susamışsın ki, kazanma azmin aklının önüne geçtiği de olmaktadır çoğu zaman.
Bu deli yürek halin sana bir miktar sevimli ayrıcalık sağlasa da, ileride üzerinde uzun süre kalacak olumsuzluklar da bırakacaktır.
Ayrıca çok da yetenekli bir sporcusun…
Bir anda skoru değiştirecek taraftarın sevgilisi olacak mükemmel şeyleri gerçekleştirebilen umutların adamısın da aynı zamanda...
Nitekim bu beklentileri pek çok defa gerçekleştirdin.
Ancak bu olumlu meziyetlerini gölgeleyen,
bunun sonuncu olarak “Ne Şam’ın şerbeti ne Engin’ın yüzü” noktasına gelinmeden derhal düzelmelisin.
Sahada sürekli ağzı üstüne gitmeyen,
hemen her harekete nefret dolu bir beden diliyle tepki veren,
bir Engin Baytar; kendi marka değerini sarsarken,
Trabzonspor formasıyla böylesine kontrolsüz ve izleyen her spor taraftarlarını irite edecek tutumları; kendisini seven bir insan olarak derhal terk etmen gerektiğini belirtmeliyim.
Kaldı ki şampiyonluğa oynamakta olan ve 27 yıldır şampiyon olamamış bir camiada Engin Baytar; antipatik değil, antibiyotik olmalıdır.
Şu veya bu nedenle kendisini haklı olarak Türkiye’nin en büyük futbol adamı olan Şenol Güneş, sahanın kenarına alırken;
Trabzonspor’dan gitti gidecek durumundaki Engin’i Trabzonspor’da kalıcı ve milli sporcu haline getiren hocası Şenol Güneş’e karşı ağız, burun ve el kol hareketleri çekmesi çekilir gibi değildir.
Bu durum ilkel ve zavallıca bir Engin Baytar görüntüsü vermektedir.
Bu görüntü ne Engin Baytar’a, yakışmakta ve
ne de Trabzonspor’un hocası Şenol Güneş bunu hak etmektedir.
Unutmamalısın ki, sen; sadece sahada değil, saha kenarında da sana uygun davranışlar içerisinde olmalısın.
Ayrıca seni sen yapan milli takım seviyesine çıkaran sıradan bir sporcu iken yıldız adayı haline getiren o Şenol Güneş:
Futbolda kıymeti ölçülemeyen uluslar arası bir otoritedir.
Sosyal ve kültürel seviyesinin yanında beyefendi kişiliği ile de adam gibi adamdır Şenol Güneş.
Sporculuk yıllarında yıllarca Trabzonspor’da futbol oynamış,
kaptanlık yapmış, takımının defalarca şampiyon olmasında büyük emekler vermiş,
Milli takım kaptanlığında bulunmuşken,
Ayrıca teknik trektör olarak da Türk Milli Tamını dünya 3. yapmayı başarmış tek spor adamıdır.
Ve yine ayrıca dış ülkelerde de yıllarca başarılı teknik traktörlük görevlerinde bulunmuş, bulunmaz bir futbol ustadır Şenol Güneş.
Akıl ve taktik ustasıdır.
Ustasıdır ki,
onunla çok benzeşen yine Trabzonspor’da top oynamış, milli olmuş, milli takım kaptanlığına yükselmiş,
Trabzonlu olmayan ama Trabzonsporluluğu ile ünlenen Ünal Karaman gibi bir spor adamı; Trabzonspor’da getirildiği menajerlik görevinden, Şenol Güneş’in yardımcısı olmayı gocunmaksızın yeğlemiştir.
İşte seni sen yapan insanlar bu insanlardır.
Evet Engin;
Bıktırma usandırma.
Yeter artık kızdırma…
Sahada çılgınca Trabzonsporlu, elinden geleni ardına koymaksızın çaba sarf eden, yeteneğini anlının teriyle ortaya koyan samimi bir sporcusun.
Hatta başarmaya öylesine susamışsın ki, kazanma azmin aklının önüne geçtiği de olmaktadır çoğu zaman.
Bu deli yürek halin sana bir miktar sevimli ayrıcalık sağlasa da, ileride üzerinde uzun süre kalacak olumsuzluklar da bırakacaktır.
Ayrıca çok da yetenekli bir sporcusun…
Bir anda skoru değiştirecek taraftarın sevgilisi olacak mükemmel şeyleri gerçekleştirebilen umutların adamısın da aynı zamanda...
Nitekim bu beklentileri pek çok defa gerçekleştirdin.
Ancak bu olumlu meziyetlerini gölgeleyen,
bunun sonuncu olarak “Ne Şam’ın şerbeti ne Engin’ın yüzü” noktasına gelinmeden derhal düzelmelisin.
Sahada sürekli ağzı üstüne gitmeyen,
hemen her harekete nefret dolu bir beden diliyle tepki veren,
bir Engin Baytar; kendi marka değerini sarsarken,
Trabzonspor formasıyla böylesine kontrolsüz ve izleyen her spor taraftarlarını irite edecek tutumları; kendisini seven bir insan olarak derhal terk etmen gerektiğini belirtmeliyim.
Kaldı ki şampiyonluğa oynamakta olan ve 27 yıldır şampiyon olamamış bir camiada Engin Baytar; antipatik değil, antibiyotik olmalıdır.
Şu veya bu nedenle kendisini haklı olarak Türkiye’nin en büyük futbol adamı olan Şenol Güneş, sahanın kenarına alırken;
Trabzonspor’dan gitti gidecek durumundaki Engin’i Trabzonspor’da kalıcı ve milli sporcu haline getiren hocası Şenol Güneş’e karşı ağız, burun ve el kol hareketleri çekmesi çekilir gibi değildir.
Bu durum ilkel ve zavallıca bir Engin Baytar görüntüsü vermektedir.
Bu görüntü ne Engin Baytar’a, yakışmakta ve
ne de Trabzonspor’un hocası Şenol Güneş bunu hak etmektedir.
Unutmamalısın ki, sen; sadece sahada değil, saha kenarında da sana uygun davranışlar içerisinde olmalısın.
Ayrıca seni sen yapan milli takım seviyesine çıkaran sıradan bir sporcu iken yıldız adayı haline getiren o Şenol Güneş:
Futbolda kıymeti ölçülemeyen uluslar arası bir otoritedir.
Sosyal ve kültürel seviyesinin yanında beyefendi kişiliği ile de adam gibi adamdır Şenol Güneş.
Sporculuk yıllarında yıllarca Trabzonspor’da futbol oynamış,
kaptanlık yapmış, takımının defalarca şampiyon olmasında büyük emekler vermiş,
Milli takım kaptanlığında bulunmuşken,
Ayrıca teknik trektör olarak da Türk Milli Tamını dünya 3. yapmayı başarmış tek spor adamıdır.
Ve yine ayrıca dış ülkelerde de yıllarca başarılı teknik traktörlük görevlerinde bulunmuş, bulunmaz bir futbol ustadır Şenol Güneş.
Akıl ve taktik ustasıdır.
Ustasıdır ki,
onunla çok benzeşen yine Trabzonspor’da top oynamış, milli olmuş, milli takım kaptanlığına yükselmiş,
Trabzonlu olmayan ama Trabzonsporluluğu ile ünlenen Ünal Karaman gibi bir spor adamı; Trabzonspor’da getirildiği menajerlik görevinden, Şenol Güneş’in yardımcısı olmayı gocunmaksızın yeğlemiştir.
İşte seni sen yapan insanlar bu insanlardır.
Evet Engin;
Bıktırma usandırma.
Yeter artık kızdırma…