25 Şubat 2011 Cuma

Makale-Harun Yavruoğlu

Değerli okurlarım!

Sanırım pek çoğunuz bilir; köşe yazarlığımın yanı sıra
bendeniz mizahçıyımdır aynı zamanda.
Ödüller almış karikatür kitapları yayınlanmış bir mizahçıyım.
Zorlukları aşmada insana tahammül gücü verir mizah.
Hatta gelişmiş pek çok ülkede mizah: toplumsal terapi olarak faydalı faaliyetlerden sayılır.
Ancak ne yazık ki özellikle son iki yıldır ülkemizde yaşanan ürkünç gelişmelerden ötürü bu köşemde mizah yapmayı
cenaze ortamında fıkra anlatma ukalalığı olacak düşüncesiyle
layıkıyla yapamamaktayım.
Yani sadece sözün değil, mizahın da sustuğu günler yaşamaktayız...
Siyaset bilgiyle ve olgunlukla, devlet adamı duruşuyla değil,
“delikanlı” ayaklarıyla yapılmakta artık.
Ayrıca bu “delikanlı ayaklarına” sözde aydın kabul edilen şöhretli kalem erbabı şavalak zirtopozlar destek verirken,
Türk askerine: Faşist ve ihtilalci muamelesi çekilmekte.
Mahkemeler muhakeme edilmekte,
verdiği tüm kararlar eleştirilmektedir.
Karar iktidarın lehine ise muhalefet kin dolu nefretler pompalamakta,Karar iktidarın aleyhine ise, Muhalefet zil çalıp oynamaktadır. Hatta bütün kurumlar güvenilmez olmuş, adeta tuz kokmuştur.
Evet aylardır sözde açılım yapılmakta ama açılım yerine yakası açılmamış küfürler dolaşmakta siyaset arenasında...
Üslup sukoyvermiş durumdadır artık.
Huzuru, demokrasiyi getirecek,
plan proje ve akılla yapılacak açılıma karşı olmamız mümkün değildir.
Ancak görülüyor bu açılım falan değildir.
Bu gerilimdir. Hatta yüksek gerilimdir bu.
Geri dönülmez bir cinnet yolunda girilmiştir.
İşte son olarak Diyarbakır Belediye Başkanı hükümet yetkililerine
partilerinin amblemi olan meşe ağacını kastederek:
“Meşe ağacının dalları nerenize battı ey hükümet!
Demekte...
Hatta bununla da yetinmeyip;
“Has..tır!”
Diyebilmekte, ve bu iğrenç sözlerine karşılık hiçbir pişmanlık
duymamayı, sözde delikanlı siyasetin çığlığı olarak görürken,
üslubunun;
Bahçelinin,
Erdoğan’ın
ve Baykal’ın kullandığı aşağılayıcı
üsluba paralel olduğunu vurgulamaktadır.
Görülüyor ki; problemleri çözmek amacıyla diyalog aranmak yerine;
ortaya sürekli balgam atılmaktadır...
Yok hayır!
Bu ölüsü kınalı ve ağzı bozuk zihniyet artık topu atmıştır.
Artık umudum bitmiştir.