29 Temmuz 2010 Perşembe

ŞOFÖR KARDEŞİM - Harun Yavruoğlu



Harun Yavruoğlu
Önceki gün şehir merkezine gitmek için dolmuşu tercih ettim.
Aracımıza son yolcunun da bindiğini artık hareket zamanının geldiğini görevli sürücü kardeşimize söz ve manidar mimikleriyle hatırlatınca oturmakta olduğu çay ocağından gelerek ve hiç kimse ile selamlaşmaksızın aracı hareket ettirdi.

Bu sıra da bir yolcunun üstten gidebilir miyiz sorusuna bir başka yolcu hayır, ben aşağıdan gideceğim şeklinde cevaplaması neticesinde güzergâh işi hayırlısıyla ve erkenden belirlenmiş oldu.

Azami beş kilometre sürecek yolculuğumuzun atmosferine bakılırsa yolcular tatsız sürücü tuzsuz haliyle ortam da mutsuz gibiydi.Yolun ortalarında bir yolcu inmek istediğini seslenir, ancak şoför daha da hızlanmıştır. Duymamış olacağını düşündüğümden sürücüyü bir de ben uyardım sessiz ama sert bir şekilde yolcunun inmesini sağlamak için aracı sağa yanaştırdığında bayan iki üç yüz metre geriye yürümek zorunda kalmanın sinirliliği ile söylenmeye başlamıştı bile.

Şehir meydanına yaklaştığımızda hemen şoförün arkasında oturmakta olan düzgün giyimli bayan inmek istediğini belirtmesine karşın bizim sürücü öncesinde olduğu gibi duymazdan geliyor ve gittikçe gidiyordu.İnmek isteyen bayan ve biz diğer yolcular şoförün bu umursamazlığına hiçbir anlam veremiyorduk.İnmek isteyen bayan;
dursana kardeşim neden durmuyorsun şeklinde çıkışmasına aynı sertlikte;Sizi burada indirirsem 52 milyon cezası var ödeyecek misin?
Neden şimdiye kadar indiriliyordu, şimdi mi değişti. Bak diğerleri indiriyor.

Beni ilgilendirmez.Ve kapı açılıyor bayan hışımla iniyor.Dayanamıyor şoföre önce adını soruyorum. Y… diyor.Bak Y. Diyorum. Burada gördüğüm kadarı ile müşteri memnuniyetini hiç dikkate almamışsın.

Yolcu varsa iş vardır. İş varsa para vardır. Para varsa aş vardır, ekmek vardır. Onun için müşteri her zaman haklıdır. Kaldı ki haksız olsa da ne fark eder, müşteri ile konuşun, selamlaşın.

Müşteriyi istediği yerde indiremeyecek durumda iseniz ki bu da çok normaldir. Bu durumda, bunu yolcunuza münasip bir dille söyleyin… Dediğimde gördüm ki benim anlattıklarım Bay Y.ye hikaye, dahası dede korkut maslı gibi gelmekteydi. Dayanamadım indir beni Y. Dedim.Ve yürüdüm bu şehrin yürünmez kaldırımlarından. İnsanların beni dövercesine itmesine, çarpmasına çıtımı çıkarmadan yürüdüm.

Hayır! Biz bu değildik.

Vallahi de biz bu değildik.

Konuşurken yüzü kızaran, büyüklerine saygılı küçüklerini seven, kendinden emin, konuşkan ama asla geveze olmayan samimi insanlardık.

Bu vahşi kapitalizmin havası çarptı bizi, sarhoş olduk adeta.

Bu böyle gitmez önlem almalıyız diye söylendim.

Diğer meslek erbapları gibi şoför esnafı da toplumda saygı görmek istiyorsa lütfen mesleğin gerektirdiği inceliklere tavır ve davranışlarına dikkat etmelidir. Bir oto kontrol sağlanmalıdır.

Çünkü müşteri olmadan bu sektör yaşayamayacağı gibi bu sektör olmadan da müşteri hayatını kolaylaştıramaz.

Hayat zaten yeteri kadar zor, daha da zorlaştırmamak gerek.

Kaldı ki eşimizi, kızımızı çocuğumuzu dahası canımızı emanet ettiğimiz şoför kardeşlerimizden biz yolcularına biraz saygı lütfen! Zira biz müşteri olarak yolculuk sırasında onların araçlarında misafirleriyiz.

Ve misafir nezaket ve saygı ister

Öyle değimli sevgili Y. Kardeşim.